DÜNYA HİPERTANSİYON GÜNÜ – HİPERTANSİYON ARTIYOR! İNME NEDENİYLE ÖLÜMLER ARTIYOR!

2.06.2015

Prof. Dr. Şerefnur Öztürk (Türk Nöroloji Derneği Başkanı)
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji AD Başkanı

Beyin damar hastalıklarının en önemli ve yaygın nedeni olan hipertansiyon giderek artan ve toplum sağlığını büyük ölçüde tehdit eden bir sağlık problemidir. Önlem ve tedavi farkındalığını artırmak, bu konuya dikkat çekmek üzere 17 Mayıs “Dünya Hipertansiyon Günü” ilan edilmiştir.

Hipertansiyon, sistolik kan basıncının (halk arasında büyük tansiyon olarak bilinen) 140 mmHg veya diyastolik kan basıncının (halk arasında küçük tansiyon olarak bilinen) 90 mmHg dan fazla olması, antihipertansif tedavi alıyor olmak veya en az iki kere doktoru tarafından yüksek kan basıncının tespit edilmiş olması olarak tanımlanmıştır. Bu durum şeker hasalığı ve diğer hastalıkların birlikteliği ile farklı düzeylerde de değerlendirilir.

Kardiyovasküler hastalıklar ile hipertansiyon birlikteliği dikkati çekecek düzeyde yüksektir. İlk defa miyokard infarktüsü geçiren hastaların % 69’unun, ilk defa inme geçirenlerin %77’sinin, koroner kalp hastalığı olanların %74’ünün 140/90 mmHg üzerinde kan basıncına sahip olduğu bilinmektedir.

2013 için güncellenmiş verilere göre kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle olan ölümlerin %40,6’sı hipertansiyona atfedilmektedir, Ellibeş yaşındaki normotansif kişilerin yaşam boyunca hipertansiyon geliştirme riski %90 dır. Altmışbeş yaşındaki kişilerin üçte ikisinden fazlası hipertansiftir.

Türkiye’de hipertansiyonu sıklığı %31-40 düzeylerinde bulunmuştur. Yani üç kişiden biri hipertansiftir ancak bu kişilerin yaklaşık % 40’ı bu durumunu bilmemekte ve bu kişilerin üçte biri ise tedavi almamaktadır.

Hipertansiyon öncesi durum da farkında olunması gereken önemli bir durumdur ve sistolik kan basıncının tedavi altında olmaksızın 120-139 mmHg olması veya diyastolik kan basıncının 80-89 mmHg olması yada hastaya doktoru tarafından iki kere hipertansiyonu olduğunun söylenmiş olduğu durumlar için kullanılır. Uluslarası verilere göre 20 yaşından büyük yetişkinlerin yaklaşık %30 ‘u prehipertansiyona sahiptir ve bu durum da hem kalp hem beyin damar hastalıkları için risk oluşturmakta bu hastalıkların ortaya çıkma riskini 1,5-2 kat artırmaktadır. Bu risk hipertansiyonda olduğu gibi yaşla birlikte artmaktadır.

2013 için güncellenmiş verilere göre kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle olan ölümlerin %40,6’sı hipertansiyona atfedilmektedir.

Yeterli koruyucu önlem alınamaz ise hipertansiyon, bu risk faktörlerinin başında gelmeye devam edebilecektir.

Vasküler hastalıkların her aşamasında, hipertansiyona multisipliner ve doğru yaklaşım korunmada çok önemli yer alırken, fonksiyon kaybı ve ölüm oranlarını azaltmada da en etkin tedavi yaklaşımlardan biri olmaya devam edecektir.