Nörolojik Hastalıklarda Makine Öğrenimi ve Yapay Zeka
Dijital teknolojideki ilerlemelerle paralel olaral makine öğrenimi ve yapay zeka son yıllarda günlük hayatımızda daha çok yer alan kavramlar olmaya başladı. Her alanda olduğu gibi nörolojik hastalıkların tanı ve tedavi sürecinde de dijital teknolojideki ilerlemeler sayesinde önemli gelişmeler olduğunu görüyoruz. İnsan beynindeki bellek, bilişsel işlevler ve öğrenme fonksiyonlarını inceleyen bilim dalı olan sinir bilimleri alanındaki gelişmeler her geçen gün yeni keşifler ortaya koymaktadır. Bu çalışmaların en önemli destekçisi yine teknolojidir. Tüm dünyada yirmi birinci yüzyıl başlarından itibaren teknoloji destekli sinir bilim çalışmaları ile sinir sistemi daha iyi anlaşılmıştır. Bu sayede yapay zekadaki gelişmeler de hız kazanmıştır.
Özelikle radyolojik incelemelerde MR teknolojisindeki gelişmeler ve ileri radyolojik incelemelerin pratikte kullanımı ile hastalıkların tanı sürecinde olumlu katkı sağlanmıştır. Geçmiş yıllara göre beyin artık daha iyi görüntülenebilmekte ve daha iyi analiz edilebilmektedir. Bu radyolojik görüntüleme bulguları artık makineye öğretilerek hastalıkların tanı ve ayırıcı tanısına katkı sağlanmaya başlanmıştır. Beyinde yer alan sorunların hangi hastalığın görüntüleme bulgusu olabileceği konusunda yapay zeka çalışmaları önemli katkı sağlamakta ve bu çalışmalar gelecek yıllarda pratik anlamda nörobilime önemli katı sağlamaya devam edecektir. Görüntüleme bulguları dışında hastaların ses, yürüme gibi özellikleri de makineye öğretilerek tanıya katkısı araştırılmaktadır. Hastalara söyletilen bazı cümleler, hastaların yürüme özellikleri analiz edilerek hangi nörolojik sistemin etkilenmiş olabileceği ve etkilenen sistemin hangi tanı ile ilişkili olabileceği makineye öğretilmektedir. İşte tüm bu teknolojik ilelemeler sayesinde yapay zeka temelli veri tabanları da oluşturulmaktadır. Bu veri tabanlarında hastaların öyküleri, muayene bulguları, laboratuvar incelemeleri, görüntüleme bulguları, tedavi yanıtları, varsa genetk inceleme bilgilerine yer verilerek hem tanı sürecinde hem de hastaların bireysel tedavilerine yapay zekanın katkısı sağlanabilecektir.
Hızla ilerleyen makine öğrenimi ve yapay zeka alanında dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri gelişmelerin etik ilkeler çerçevesinde olabilmesidir. İnsan beyninin robotlaşması veya makineye öğretilmesi sürecinde toplum ve bilim yararına gelişmelerin olabilmesi ancak etik ilkelere bağlı kalındığında mümkün olacaktır. Aksi taktirde ilerleyen zamanlarda robotlaşan insan beyninin kendi gelişimini ve ürünlerini geliştirmesi sürecinde olumsuz çıktıların olabileceği düşünülebilir. Sinir bilimi ve yapay zeka ile uğraşan bilim insanlarının bu etik kurallar çerçevesinde çalışmalarını yürütmesi ile daha sağlıklı bir yapay zeka gelişimi sağlanarak bu risk en aza indirilebilir.
Prof. Dr. Murat Terzi
Türk Nöroloji Derneği Başkan Yardımcısı