Prof. Dr. Murat Terzi: “Türk Nöroloji Derneği’nin çıtasını daha yükseğe taşıyacağız!”

20.07.2024

Türk Nöroloji Derneği Başkanı, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Terzi, Fikir Liderleri Dergisi okurları için soruları cevapladı.
“Türk Nöroloji Derneği’ni daha da büyüterek, bilimin ve insan sağlığının ışığında ilerleyeceğimiz bir dönemi birlikte yaşayacağımıza inanıyoruz. Derneğimizin daha da güçlenmesi için var gücümüzle çalışacağız.”

TÜRK NÖROLOJİ DERNEĞİ, ÜLKEMİZİN EN KÖKLÜ VE SAYGIN DERNEKLERİNDEN BİRİDİR. KURULUŞUNDAN BU YANA, NÖROLOJİK HASTALIKLARIN TANI VE TEDAVİSİNDE, NÖROLOJİ ALANINDAKİ BİLİMSEL ÇALIŞMALARDA VE NÖROLOJİ UZMANLIK EĞİTİMİNDE ÖNEMLİ ROL OYNAMIŞTIR. BEN VE YÖNETİM KURULUNDAKİ DİĞER GÖREV ALAN ARKADAŞLARIMIZ BU BAYRAĞI DEVRALMAKTAN BÜYÜK MUTLULUK DUYUYORUZ. TÜRK NÖROLOJİ DERNEĞİ’NİN DAHA DA GÜÇLENMESİ İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞARAK, DERNEĞİMİZİ DAHA DA İLERİYE TAŞIMAYI AMAÇLIYORUZ.


F. L: Sizi tanıyabilir miyiz, akademik kariyerinizden bahseder misiniz?
Dr. MURAT TERZİ: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 2000 yılında mezun oldum ve ardından aynı üniversitenin Nöroloji Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladım. Tüm akademik çalışmalarımı aralıksız olarak nöroloji alanında Samsun’da devam ettirdim ve akademik unvanlarımı Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde aldım. 2018 yılında profesör oldum. 2022 yılında klinik sinir bilimleri doktora eğitimini tamamladım. 2007-2008 yılları arasında Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde askerlik görevimi yaptım. 14 Mart 2006 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi ve Haziran 2018 tarihinden itibaren nöroloji anabilim dalı başkanı olarak görevime devam etmekteyim.

Üniversitemizin ve tıp fakültemizin eğitim, Ar-Ge ve proje geliştirme alanlarında farklı kurul ve komisyonlarında görevler aldım. 2017-2020 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Danışmanlığı ve Klinik Araştırmalar Etik Kurul Üyeliği görevi yaptım. 2019 yılından itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanlığı, Haziran 2023 yılından itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Yardımcılığı, 2016 yılından itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Lisansüstü Enstitüsü’nde Sinir Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı, 2014 yılından itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Araştırmalar Birimi sorumluluğu ve üniversite eğitim komisyonu üyeliği, 2017 yılından itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Nöroimmünoloji Laboratuvar sorumluluğu görevlerini devam ettirmekteyim.

2020-2023 yılları arasında Türk Nöroloji Derneği yönetim kurulunda başkan yardımcısı olarak görev aldım ve Aralık 2023 tarihinden itibaren yönetim kurulu başkanı olarak görev almaktayım. Türkiye Multipl Skleroz Çalışma Grubu, Türkiye Nöroimmünoloji Çalışma Grubu, Türkiye Nörolojide Çevre Sağlığı ve Meslek Hastalıkları Çalışma Grubu ve Türkiye Yaşam Kalitesi Çalışma Grubu üyesiyim.

Uluslararası 70’in üzerinde projede primer araştırıcı olarak görev aldım. Başta multipl skleroz, nöroimmünoloji, yapay zeka ve nörobilim alanında olmak üzere çok sayıda yurt içi, yurt dışı makale, kitap yazarlığı ve kitap bölüm yazarlığı ile ulusal ve uluslararası kongre ve bilimsel toplantılarda sunulmuş bildiride yer aldım ve h indeksim 28’dir. Nöroloji alanında tamamlanmış 5 uzmanlık tezinde, sinir bilimleri alanında tamamlanmış 22 yüksek lisans, 1 doktora tezinde danışman olarak görev aldım.

Türk Nöroloji Derneği’nin yeni başkanısınız; öncelikle tebrik ederiz. Bu görev size ne gibi sorumluluklar yüklemekte? Yönetiminizin orta ve uzun vade hedefleri hakkında neler söyleyeceksiniz? Öncelikle, Türk Nöroloji Derneği’nin bu onurlu görevini üstlenmiş olmaktan büyük bir onur duyuyorum. Türk nöroloji camiasının zengin mirası ve gelecekteki potansiyeliyle birlikte bu göreve layık görülmek, benim için büyük bir sorumluluktur. Bu sorumluluk bilinci ile öncelikle geçmiş dönemde derneğimizde görev alan ve emek harcayan yönetim kurulu üyelerine, başkanlarına ve derneğimizin tüm üyelerine içtenlikle teşekkür ederim.

Türk Nöroloji Derneği, ülkemizin en köklü ve saygın derneklerinden biridir. Kuruluşundan bu yana, nörolojik hastalıkların tanı ve tedavisinde, nöroloji alanındaki bilimsel çalışmalarda ve nöroloji uzmanlık eğitiminde önemli rol oynamıştır. Ben ve yönetim kurulundaki diğer görev alan arkadaşlarımız bu bayrağı devralmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Türk Nöroloji Derneği’nin daha da güçlenmesi için birlikte çalışarak, derneğimizi daha da ileriye taşımayı amaçlıyoruz. Yönetim kurulu olarak Türk Nöroloji Derneği’ni daha da büyüterek, bilimin ve insan sağlığının ışığında ilerleyeceğimiz bir dönemi birlikte yaşayacağımıza inanıyoruz. Derneğimizin ulusal ve uluslararası düzeyde, meslektaşlarımızın tamamını kapsayacak şekilde daha da güçlenmesi için var gücümüzle çalışacağız.

Türk Nöroloji Derneği, kuruluşundan bu yana, nörolojik hastalıkların tanı ve tedavisinde, nörobilim alanındaki bilimsel çalışmalarda, üyelerimizin sosyal ve hukuksal haklarının mücadelesinde, nöroloji uzmanlık eğitiminde ve diğer birçok alanda oldukça önemli roller oynamıştır. Görevine yeni başlayan yönetim kurulu olarak bu mücadeleyi bundan sonra da devam ettireceğimizi, çok daha ileriye taşıyacağımızı belirtmek isterim.

TÜRK NÖROLOJİ DERNEĞİ, KURULUŞUNDAN BU YANA, NÖROLOJİK HASTALIKLARIN TANI VE TEDAVİSİNDE, NÖROBİLİM ALANINDAKİ BİLİMSEL ÇALIŞMALARDA, ÜYELERİMİZİN SOSYAL VE HUKUKSAL HAKLARININ MÜCADELESİNDE, NÖROLOJİ UZMANLIK EĞİTİMİNDE VE DİĞER BİRÇOK ALANDA OLDUKÇA ÖNEMLİ ROLLER OYNAMIŞTIR.


Yönetiminizde eğitim faaliyetlerinin seyri nasıl olacak? Daha önceki yönetim kurullarımızın bıraktığı yerden eğitim faaliyetlerini devam ettirmek ve zenginleştirmek istiyoruz. Bu kapsamda bu yıl 60’ıncısını düzenleyeceğimiz Ulusal Nöroloji Kongresi ve çalışma grupları sempozyum, kongre ve kurslarını planladık ve geniş katılımlarla gerçekleştirmeyi arzuluyoruz. Bu yıl içerisinde 1. Asistan Okulu’nu gerçekleştireceğiz ve bu eğitim faaliyetinde asistanlara nöroloji alanında temel bilgi ve becerilere yönelik sunumlar gerçekleşecek. Kamp tarzında olacak bu eğitim faaliyetinde sosyal etkinliklere de yer verilecek. Yıl içerisinde Nöroloji Hemşire Sempozyumu planlandı. Bu sempozyumda nöroloji farklı çalışma alanlarında hemşirelik uygulamalarının ele alınacağı panellere yer verilecek. Yine gerçekleştirilecek Nörobilim Sempozyumu ile temel ve klinik nörobilim alanında sunumların yer alacağı oturumlara yer verilecek.

Yüz yüze eğitim faaliyetleri ile birlikte her çalışma grubunun düzenlemesini planladığımız webinarlarımız periyodik olarak devam edecek. Bu webinarlardan bazılarında psikiyatri, beyin cerrahisi gibi farklı branşlardan sunumların da yer aldığı oturumlar olacak. Bu webinarlarda olabildiğince interaktif ortamın sağlanması amaçlanmakta. Asistan ve genç nörologlar çalışma grubunun düzenleyeceği olgu sunumları şeklinde ve ilgili çalışma grubundan moderatör öğretim üyelerinin de yer alacağı webinarlar yapılacak. Yapay zeka, makine öğrenimi, nöroimmünoloji, nörogenetik, nöropataoloji gibi alanlarda sunumlara olabildiğince yer verilmesi planlanmakta.

Üyelerimizin yurt içi ve yurt dışı eğitim faaliyetlerine, akademik çalışmalarına sponsorluklarımız, board kursu ve sınavı, nöroloji kliniklerinin akreditasyon süreci de artarak devam edecek.


SİNİR BİLİMLERİ VE YAPAY ZEKA ARASINDAKİ ETKİLEŞİM BUNDAN SONRA DA ARTARAK DEVAM EDECEKTİR. SİNİR BİLİMLERİ ALANINDAKİ GELİŞMELER SAYESİNDE YAPAY ZEKA ALANINDAKİ ÜRÜN VE ÇIKTILARIN HEM TEORİK HEM DE PRATİK YANSIMALARI ÇOK DAHA EFEKTİF OLACAKTIR. HIZLA GELİŞME GÖSTEREN BU İKİ ALANIN ORTAK ÇALIŞMALARDA BULUŞMASI, ELDE EDİLEN SONUÇLARIN AKADEMİK ALANDAKİ ETKİSİNİ VE TOPLUM YARARINA OLAN KATKISINI ARTTIRACAKTIR.


Mobil teknolojiler ve yapay zeka teknolojilerinin MS tanı ve tedavisiyle ilgili araştırma ve çalışmalarınızın olduğunu biliyoruz. Bu çalışmalarınızı ve teknolojinin nörolojik tedavilerin geleceğindeki yeri hakkındaki düşüncelerinizi anlatmak ister misiniz? Multipl skleroz santral sinir sisteminin inflamatuvar demiyelinizan bir hastalığı olup kronik seyre sahiptir. Hastalığın klinik seyrinde tanı ve prognostik seyrin belirlenemesi, tedavi seçenekleri ve hastalığın doğal seyrinin olumlu yönde seyri için büyük önem taşımaktadır. Klinik bulgular ve paraklinik sonuçlar hem tanı sürecinde hem de prognostik seyrin belirlenesinde katkı sağlamakta ve bireysel tedavinin belirlenmesinde klinisyene yol gösterici olmaktadır.

Hastaların klinik, paraklinik bulguları ve tedavi seçeneklerinin kaydedilebildiği veri tabanları son yıllarda her ülkede yaygınlaşmaktadır. Bu veri tabanları sayesinde hastaların klinik izleminde ilgili merkezlere kolaylık sağlanabilmekte ve bu veri tabanları sayesinde retrospektif ve prospektif klinik çalışmalar yapılabilmektedir. 2023 yılında hazırlıkları tamamlanan yapay zeka destekli MS veri tabanı da (AIMS Database) Türkiye’de kliniklerin kullanımını sunulan veri tabanlarındandır. Bu veri tabanları hastaların tanı süreci ve takiplerinde önemli katkı sağlamakta ve gelecek yıllarda bilişim teknolojilerindeki ilerlemelerle birlikte bu katkıların daha da artacağı aşikardır. Hastaların klinik, radyolojik, ses, yürüme, hareket analizi, laboratuvar verileri ile birlikte kullandıkları tedaviler ve tedavi yanıtları da bu veri tabanlarında kaydedilebilmektedir. Bu veri tabanları gelecek yıllarda yapay zeka sayesinde tanı, prognostik süreç ve bireysel tedavi seçenekleri alanında da önemli katkılar sağlayacaktır.

Dijital teknolojideki ilerlemelere paralel olarak makine öğrenimi ve yapay zeka son yıllarda günlük hayatımızda daha çok yer alan kavramlar olmaya başladı. Her alanda olduğu gibi nörolojik hastalıkların tanı ve tedavi sürecinde de dijital teknolojideki ilerlemeler sayesinde önemli gelişmeler olduğunu görüyoruz. İnsan beynindeki bellek, bilişsel işlevler ve öğrenme fonksiyonlarını inceleyen bilim dalı olan sinir bilimleri alanındaki gelişmeler her geçen gün yeni keşifler ortaya koymakta. Bu çalışmaların en önemli destekçisi yine teknolojidir. Tüm dünyada yirmi birinci yüzyıl başlarından itibaren teknoloji destekli sinir bilim çalışmaları ile sinir sistemi daha iyi anlaşılmıştır. Bu sayede yapay zekadaki gelişmeler de hız kazanmıştır. Yapay zekanın gelişimi, sinir sistemi işleyişinin matematiksel bir sisteme aktarılması ile başlamıştır.

Özelikle radyolojik incelemelerde MR teknolojisindeki gelişmeler ve ileri radyolojik incelemelerin pratikte kullanımı ile hastalıkların tanı sürecinde olumlu katkı sağlanmıştır. Geçmiş yıllara göre beyin artık daha iyi görüntülenebilmekte ve daha iyi analiz edilebilmektedir. Bu radyolojik görüntüleme bulguları artık makineye öğretilerek hastalıkların tanı ve ayırıcı tanısına katkı sağlanmaya başlanmıştır. Beyinde yer alan sorunların hangi hastalığın görüntüleme bulgusu olabileceği konusunda yapay zeka çalışmaları önemli katkı sağlamaktadır ve bu çalışmalar gelecek yıllarda pratik anlamda nörobilime önemli katkılar sağlamaya devam edecektir. Görüntüleme bulguları dışında hastaların ses, yürüme gibi özellikleri de makineye öğretilerek tanıya katkısı araştırılmaktadır. Hastalara söyletilen bazı cümleler, hastaların yürüme özellikleri analiz edilerek hangi nörolojik sistemin etkilenmiş olabileceği ve etkilenen sistemin hangi tanı ile ilişkili olabileceği makineye öğretilmektedir.

İşte tüm bu teknolojik ilerlemeler sayesinde yapay zeka temelli veri tabanları da oluşturulmaktadır. Bu veri tabanlarında hastaların öyküleri, muayene bulguları, laboratuvar incelemeleri, görüntüleme bulguları, tedavi yanıtları, varsa genetik inceleme bilgilerine yer verilerek hem tanı sürecinde hem de hastaların bireysel tedavilerinde yapay zekanın katkısı sağlanabilecektir.

Sinir bilimleri ve yapay zeka arasındaki etkileşim bundan sonra da artarak devam edecektir. Sinir bilimleri alanındaki gelişmeler sayesinde yapay zeka alanındaki ürün ve çıktıların hem teorik hem de pratik yansımaları çok daha efektif olacaktır. Hızla gelişme gösteren bu iki alanın ortak çalışmalarda buluşması, elde edilen sonuçların akademik alandaki etkisini ve toplum yararına olan katkısını arttıracaktır.

MS hastalarının klinik seyrinde, takibinde katkı sağlayan önemli gelişmelerden biri de hızla gelişimi devam eden mobil aplikasyonlarıdır. Bu aplikasyonlar giyilebilir teknolojilerin de katkısı sayesinde hastaların verilerinin alınmasında ve kaydedilmesinde önemli gelişim göstermektedir. Bu aplikasyonlar sayesinde hastalara randevu verilebilmekte, farmakolojik ve non farmakolojik tedaviler hakkında yazılı, sesli ve görüntülü bilgiler katabilmekte, online görüşmeler yapılabilmekte, klinik seyirde periyodik ve ihtiyaç duyulduğunda yapılan paraklinik testler hatırlatılabilmektedir.

Yine bu aplikasyonlar sayesinde uygulanan tedavi yanıtları, tedavi memnuniyetleri izlenebilmekte; hastaların bilişsel, psikolojik ve fiziksel etkilenimin düzeyini belirleyici pek çok test hastalara ve hasta yakınlarına bu mobil uygulamalar ile iletilebilmektedir.

MS hastalarının ve ilgi duyan sağlık çalışanlarının bilgilendirildiği web sayfaları da hem dünyada hem de ülkemizde yaygınlaşmıştır. Hastalıkla ilgili güncel bilgilerin yer aldığı bu sayfalar hastalığın bilinirliğini artırmaktadır. Ayrıca hastaların online olarak bilişsel ve fiziksel rehabilitasyonlarına katkı sağlayan web sayfaları da pandemi sürecinden sonra yaygınlaşmıştır. Bu teknolojik hizmet sayesinde hastalar bulundukları yerden bu uygulamaları yapabilmekte ve yaşam kalitelerine önemli katkı sağlanabilmektedir.

Gelecek yıllarda dijital teknoloji ve bilişim alanındaki gelişmelerle paralel olarak makine öğrenimi ve yapay zeka daha çok günlük hayatımızda yer alacaktır. MS hastalarının tanı, takip ve tedavi sürecinde bu gelişmelerden çok daha fazla yararlanacağımız kaçınılmazdır. Tüm bu süreç içerisinde doğru bilgiler ve doğru algoritmaların etik kurallar çerçevesinde dijital platforma öğretilmesi oldukça büyük bir önem taşımaktadır.