Dünya Epilepsi Günü: Türk Nöroloji Derneği Basın Açıklaması

10.02.2020

Türk Nöroloji Derneği olarak; Dünya Epilepsi Günü’nde, epilepsi hastalığına ve epilepsi hastalarının, yaşamın her alanında karşılaştıkları sorunlara bir kez daha dikkat çekmek isteriz.

Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, Dünya Epilepsi Günü nedeniyle, Epilepsi hastalığı hakkında bir açıklama yaptı:

Epilepsi hastalığı kendini çeşitli türde nöbetlerle belli eden ve toplumdaki yaygınlığı genellikle gerçek oranlardan daha az tahmin edilen bir hastalıklıktır. Dünyada 65 milyon epilepsi hastası olduğu tahmin edilmektedir. Her yıl yaklaşık 2,4 milyon yeni epilepsi hastası eklenmektedir. Ülkemizde de bu sayı 750 bin civarındadır. Epilepsi hastaları ne yazık ki toplumda saklanmakta, bu durum da etkin tedaviye ulaşamamaktadır. Toplumun yanlış önyargıları nedeniyele de bu hastaların yaşam kaliteleri daha da düşmektedir. Düşük ekonomik gelir düzeyine sahip ülkelerde hastaların % 80’i tedaviye ulaşamamaktadır. Ülkemizde ise epileptik nöbetlerin tam olarak tanınamaması, epileptik epileptik çocuğu olan anne babaların çocuklarını gizleme, sosyal hayattan uzak tutma çabaları hem bu çocukların tedavilerini engellemekte hem de eğitim almai iş sahibi olma, aile kurmalarına engel olmaktadır. Oysa biliyoruz ki epilepsi hastalığı tek bir antiepileptikle bile büyük oranda tedavi edilebilir, bu hastalar günlük hayatlarını iyi bir şekilde sürdürmekle kalmaz, hatta sanat, bilim, yöneticilik gibi önemli alanlarda büyük başarılar elde edebilirler. Günümüz ve tarih çok başarılı, çağa alanlarında damga vurmuş örneklerle doludur.

Epilepsi hastalığı hiç bir neden olmadan ortaya çıkabildiği gibi, beyin ve beyin zarlarını etkileyen enfeksiyonlar, kaza ve travmalar, kanamalar, damar hastalıkları, beslenme bozuklukları,  metabolik hastalıklar ve genetik bazı hastalıklarla ortaya çıkabilir. Genetik olarak geçebilen bazı epilepsi türleri akraba evlilikleri ile yaygınlaşabilmektedir. Günümüzde elektronik ortama aşırı maruz kalma da özellikle çocuklarda risk oluşturmaktadır.

Epilepsi alanında, hastalığın nedenlerine yönelik ve tedavi amaçlı çalışmalar sürdürülmektedir. Geliştirilen yeni antiepileptik ilaçlar cerrahi ve yeni girişimsel yöntemlerle klasik ilaç tedavisine cevap vermeyen epilepsi hastalarının tedavisi başarıyla yapılabilmektedir.

 

Türk Nöroloji Derneği Epilepsi Çalışma Grubu Moderatörü Prof. Dr. İbrahim Öztura da konu hakkında bilgi verdi:

Sara hastalığı olarak da bilinen epilepsi, kısa süreli bir beyin fonksiyon bozukluğudur ve beyin hücrelerinde geçici anormal bir elektrik aktivitesinin yayılması sonucu ortaya çıkar. Epilepsi, dünya nüfusunun yaklaşık %1'ini etkilemektedir. Hastalık, erkek ve kadınlarda eşit sıklıkta görülmektedir. Epilepsi nöbetleri herhangi bir yaşta ortaya çıkabilmekle birlikte, çocukluk ve yaşlılık döneminde daha sık ortaya çıkmaktadır.

Epilepsi nöbetleri klinik olarak çok değişik şekillerde görülebilir. Epileptik nöbetler temelde: fokal (beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler) ve jeneralize (beyinde yaygın olarak başlayan nöbetler) olmak üzere iki grupta sınıflandırılmaktadır. Nöbet tipinin bilinmesi, hangi epilepsi ilacının daha etkili olacağı konusunda yol gösterici olması açısından büyük önem taşımaktadır.

Epilepside tanı; klinik ve Elektroansefalografi (EEG) temelindedir. Hastanın nöbetlerinin hasta ve yakınları (görgü tanıkları) tarafından tanımlanması önemlidir. Gelişen teknoloji ile birlikte video kaydının kolaylaşması ile, nöbet videoları tanısal anlamda çok katkı sağlamaktadır. Elektroansefalografi 1950 yıllardan beri yaygın olarak kullanılmaya başlanan bir yardımcı inceleme yöntemidir. Bu yöntem ile beynin ürettiği elektriksel aktivite EEG dalgası olarak kayıtlanmaktadır ve video ile senkronize EEG çekimi epilepsi tanısında altın standart tanı yöntemini oluşturmaktadır. EEG her yaş grubunda uygulanabilen bir incelemedir, dışarıdan hastaya herhangi bir ilaç, radyasyon, elektrik vs verilemediği içinde herhangi bir zararlı etkisi de bulunmamaktadır.

Epilepside tedavi ilaç temellidir. İlaç tedavisinde en önemli nokta nöbetleri durdurmaya yönelik olarak seçilen ilaçların düzenli ve planlı kullanımıdır. Her beş hastadan dördünde uygun ilaçlar seçildiğinde ve yeterli dozda alındığında nöbetler ortadan kalkmaktadır. İlaç tedavisi esnasında düzenli kontroller ilaç etkinliğinin ve ortaya çıkabilecek yan etkilerin izlemi açısından önemlidir. İlaç tedavisi ile nöbetlerin kontrol altına alınamadığı, yaklaşık olarak hastaların yüzde yirmisini oluşturan, dirençli epilepsi grubunda ise epilepsi merkezleri tarafından uygulanan cerrahi tedavi ve pil tedavisi (Vagal sinir uyartımı) seçenekleri de mevcuttur.

Derneğimiz bünyesinde yer alan Epilepsi Bilimsel Çalışma Grubu tarafından, epilepsi alanında eğitim ve araştırma çalışmaları etkin olarak sürdürülmektedir. Birlikte çalışılan Epilepsi Hasta Derneği ile de ortak çalışmalar sürdürülmekte ve hastaların eğitim, sosyal etkinlikerinin artırılması, özlük haklarının geliştirilmesi konularında destekler sürdürülmektedir.

Tekrar vurgulamak isteriz ki;

Epilepsi tedavi edilebilen bir hastalıktır, nöbetlerin hayatınızı etkilemesine izin vermeyin!  İzin verin sizin ya da epilepsili yakınınızın hayata katılmasına yardım edelim.

 

Prof. Dr. Şerefnur Öztürk

Türk Nöroloji Derneği Başkanı

 

Prof. Dr. İbrahim Öztura

Türk Nöroloji Derneği Epilepsi Çalışma Grubu Moderatörü